BAŞLIK

Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'a aittir. O, kullarının ne yaptıklarını ve ne düşündüklerini bilir. O'nun huzuruna çıkarıldıkları gün herkese yaptıklarını haber verecektir. Allah her şeyi bilir. (NÛR - 64)

Resimler

Dost Siteler

Başlık

Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz. (RA'D/2) O, gökten yere, (yukarıdan aşağıya) işleri düzenler, sonra da o işler, sizin saydıklarınızdan bin yıl kadar olan bir günde O'na yükselir. (SECDE/5)

İSLAMİ BİLGİLER NAMAZ TEFSİR ORUÇ ABDEST

İSLAMİ BİLGİLER NAMAZ İLMİHAL BİLGİLERİ MEZHEP CANLI TV MÜBAREK GÜN VE GECELER HADİS NAMAZ KURAN-I KERİM DİNLEPEYGAMBERLER HAYATI NAZAR BESMELENİN FAZİLETİ CİNLER NASİH

Tasavvuf ve felsefe

Tasavvuf ve felsefe
Sual: Tasavvuf ehlinin felsefi fikirleri var mı?
CEVAP
Tasavvuf ehli, felsefeye bulaşmadı. (Kur’an-ı kerimi tam
anlayabilmek ve hakiki müslüman olmak için Peygamber
efendimizin yalnız emir ve yasaklarına değil, ahlakına ve her hâline
uymalıdır) derlerdi.
Tasavvuf ehlinin yollarının esası şunlardır:
1) Fakirlik: Her işte, her şeyde Allahü teâlâya muhtaç olduğunu
bilmektir.
2) Zühd ve takva: Her işte İslamiyet’e uymaktır. Dinin bütün
ahkamına tamamen uyarak çalışmak, iyilik yapmak ve boş
zamanlarını ibadet ile geçirmektir.
3) Tefekkür, sükut ve zikir: Hep Allahü teâlânın varlığını,
nimetlerini düşünmek, lüzumsuz konuşmamak, hiç kimse ile
münakaşa etmemek ve daima Allahü teâlânın ismini zikretmektir.
4) Hâl ve makâm: Kalbe gelen nurlarda, kalbin, ruhun
temizlenme derecesini anlamak, kendini ve haddini bilmektir.
En meşhur ve ilk tasavvuf ehli Hasan-ı Basri hazretleridir. Bu
zat, öyle büyük bir din âlimidir ki, büyük bir imam [müctehid] idi.
Kuvvetli seciyesi, derin ilmi ile meşhurdur. Vaazlarında herkesin
gönlüne Allah korkusu telkin etmeye çalışmıştır. Kendisinden birçok
hadis-i şerif rivayet edilen büyük bir hadis âlimidir.
Mutezile felsefesinin kurucusu (Vâsıl bin Atâ), bu zatın talebesi
iken, sonradan onun dersinden ayrıldı. Mutezil, ayrılan demektir.
Mutezile’ye Kaderiyye de denir. Çünkü bunlar, kaderi inkâr edip,
(Kul kendi yaptıklarının yaratıcısıdır. Allah hiçbir zaman fenalık
yaratmaz) derler.
Tasavvufun gayesi, insanı Marifet-i ilahiyye’ye kavuşturmak,
yani Allahü teâlânın sıfatlarını tanıtmaktır. Onun zatını, yani
kendisini tanımak mümkün değildir. Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem), (Allahü teâlânın zatını
düşünmeyiniz. Onun nimetlerini düşününüz) buyurdu. Yani,
Onun kendisinin nasıl olduğunu değil, sıfatlarını ve insanlara verdiği
nimetleri düşünmelidir. Bir defasında da, (Allahü teâlânın nasıl
olduğunu düşündüğün zaman, hatırına her ne gelirse, bunların
hiçbiri, Allah değildir) buyurdu.
İnsan aklının kapasitesi, sahası sınırlıdır. Bu sınırın dışında
olanları anlayamaz. Bunları düşünürse, yanılır. İnsan aklı, insan
düşüncesi, din bilgilerindeki incelikleri, hikmetleri anlayamaz. Bunun
için, din bilgilerine felsefe karıştıranlar, dinimizin gösterdiği doğru
yoldan ayrılır, bid’at ehli veya kâfir olur.
İslam felsefesi diye bir şey yoktur. Ehl-i sünnet âlimleri, (İslam
bilgilerinin ölçüsü, insan aklı, insanın düşüncesi değil, muhkem
olan [manaları açık olan] âyet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerdir)
buyuruyorlar.
Tasavvufun esası, insanın kendini (aczini, zavallılığını)
tanımasıdır. Tasavvuf, sırf Allah sevgisi, yüce [ulvi] aşk esası
üzerine kurulmuştur. Buna da ancak, Muhammed aleyhisselama
uymakla kavuşulabilir. Kur’an-ı kerimde beyan buyurulduğu gibi,
Allahü teâlâ, insanın kalbine tecelli eder. Fakat, bu tecelli yalnız
Allahü teâlânın sıfatlarının tecellisidir. Akıl ile alakası yoktur.
Tasavvuf ehli, Allahü teâlânın tecellisini kalbinde duyar. Onun için
tasavvuf ehline ölüm bir felaket değil, güzel ve tatlı bir şeydir.
Tasavvuf ehlinden Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölüme, Şeb-i
arus = Düğün gecesi adını vermiştir. Tasavvufta, keder ve
ümitsizlik yoktur. Yalnız sevgi ve tecelliler vardır. Hazret-i Mevlana,
(Gel, gel, her kim olursan ol gel, müşrik, mecusi, puta tapan da
olsan gel! Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Tevbeni
yüz defa bozmuş olsan da, gel) diyor. [Bu, gel de öyle kal demek
değildir. Müslüman değilsen müslüman ol, günahkâr isen tevbe et,
önceki halinden dolayı ümitsiz olma, Allahü teâlâ tevbe edilip bir
daha yapılmayan her günahı affeder demektir.] Bu sözler, başka
zatlara da nispet edilmektedir.
Tasavvuf ehli arasında, imam-ı Rabbani, Cüneyd-i Bağdadi,
Seyyid Abdülkadir-i Geylani, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Seyyid
Abdülhakim Arvasi gibi büyük veliler, Sultan Veled, Yunus Emre,
Mevlana Halid-i Bağdadi gibi Hak aşıkları vardır.
Vahdet-i vücud, tasavvufun gayesi değildir. Gayeye götüren
yolculuklarda, kalbde hasıl olan ve akıl ile, fikir ile, madde ile ilgisi
olmayan bilgilerdir. Bunlar kalbde bulunmaz, kalbde görünür. Onun
için, vahdet-i vücud yerine Vahdet-i şühud demelidir. Kalb,
temizlenince, ayna gibi olur. Kalbde görünenler, Allahü teâlânın zatı
da, sıfatları da değildir. Sıfatlarının suretleridir. Allahü teâlâ kendi,
görme, işitme, bilme gibi sıfatlarının suretlerini, benzerlerini,
insanlara vermiştir. Verdikleri Onunkiler gibi değildir. Onun görmesi,
ezelidir, ebedidir. Her zaman, her şeyi görür. Vasıtasız, âletsiz
devamlı görür. İnsanın görmesi böyle değildir. İnsanın görmesi, o
görmenin sureti, zıllidir. Görmesinin zılli gözde, işitmesinin zılli
kulakta tecelli ettiği gibi, sevmesi, bilmesi ve başka birçok
sıfatlarının zılleri de, insanın kalbinde tecelli eder, hasıl olur.
Gözün görebilmesi için, hasta, bozuk olmaması gerektiği gibi,
kalbin de, bu tecelliye kavuşabilmesi için, hasta olmaması gerekir.
Kalbin hasta olması, günahlar ile kararmasıdır. Günahlardan kaçıp
ibadet ederek kalbi temizlemelidir.
Bugün 172074 ziyaretçi (515829 klik) kişi burdaydı!

DUYURU PANOSU

SİTEMİZDE ULAŞMAK İSTEYİPTE ULAŞAMADIĞINIZ KONULARI MESAJLA BİLDİREBİLİRSİNİZ.... İSLAMİ BİLGİLER

Video

TR.GG REKLAM

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol