BAŞLIK

Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'a aittir. O, kullarının ne yaptıklarını ve ne düşündüklerini bilir. O'nun huzuruna çıkarıldıkları gün herkese yaptıklarını haber verecektir. Allah her şeyi bilir. (NÛR - 64)

Resimler

Dost Siteler

Başlık

Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz. (RA'D/2) O, gökten yere, (yukarıdan aşağıya) işleri düzenler, sonra da o işler, sizin saydıklarınızdan bin yıl kadar olan bir günde O'na yükselir. (SECDE/5)

İSLAMİ BİLGİLER NAMAZ TEFSİR ORUÇ ABDEST

İSLAMİ BİLGİLER NAMAZ İLMİHAL BİLGİLERİ MEZHEP CANLI TV MÜBAREK GÜN VE GECELER HADİS NAMAZ KURAN-I KERİM DİNLEPEYGAMBERLER HAYATI NAZAR BESMELENİN FAZİLETİ CİNLER NASİH

İlim öğrenen ve öğreten

İlim öğrenen ve öğreten
Sual: İslamî ilim öğrenmek için Arapça öğrenmek şart mıdır?
Türkçe muteber bir kitabı, mesela İslam Ahlakı kitabını okumak da,
ilim öğrenmek sayılır mı? Bu kitabı başkasına hediye etmek, ilim
öğretmek yerine geçer mi?
CEVAP
Arapça Cennet lisanıdır. Arapça öğrenmek çok kıymetlidir,
ibadettir, fakat ilim öğrenmek ayrı, dil öğrenmek ayrıdır. Türkçe bilen
ilim sahibi olmadığı gibi, Arapça bilen de mutlaka ilim sahibidir
denemez. Arapça bilen gayrimüslimler de vardır. Arapça bilen,
muteber Arapça eserleri, Türkçe bilen de, muteber Türkçe eserleri
okursa ancak o zaman ilim sahibi olur. Mesela İslam Ahlakı kitabını
okuyan, çok lüzumlu bilgileri öğrenmiş olur. Bin kadar kitaptan
hazırlanmış Seadet-i Ebediyye kitabını okuyup öğrenen kimse âlim
olur. İçinde bildirilenleri ihlâsla tatbik ederse, Allahü teâlânın
rızasına da kavuşur, çünkü bu kitapta İslamiyet’le ilgili lüzumlu her
şey vardır. Kitabı başkasına vermek de, ilmi yaymak, ilmi öğretmek
olur. İlim öğrenmenin ve öğretmenin fazileti ise çok büyüktür.
İlim öğrenmenin faziletiyle ilgili birkaç hadis-i şerif meali
şöyledir:
(Bir saat ilim öğrenmek, gece sabaha kadar ibadet
etmekten, bir gün ilim öğrenmek, üç ay oruç tutmaktan
kıymetlidir.) [Deylemi]
(İlim öğrenene denizdeki balıklara kadar her şey istiğfar
eder.) [İ. Abdilber]
(İlim öğrenmek için yolculuğa çıkanın, daha adımını
atmadan günahları affolur.) [Şirazi]
(İlim öğrenmeye çalışan, evine dönünceye kadar Allah
yolundadır.) [Ebu Nuaym]
(Öğrenilen ilim, günahlara kefaret olur.) [Tirmizi]
(İlim öğrenmeye çalışanın rızkına, Allah kefildir.) [Hatib]
İlim öğretmenin fazileti de çok büyüktür. Birkaç hadis-i şerif
meali şöyledir:
(En üstün sadaka, ilim öğrenip sonra da onu başkasına
öğretmektir.) [İ. Mace]
(İlmi öğretenle öğrenenler hariç, herkes Allah’ın
rahmetinden uzaktır.) [Tirmizi]
(İlim öğrenenle öğreten, sevabda ortaktır.) [Hatib]
(Ya âlim, ya ilim öğrenen, ya dinleyen veya bunları seven
ol! Sakın beşincisi olma, yoksa helâk olursun.) [Taberani]
Talebe, hocaya hürmet etmeli, hoca da talebeye şefkatle
muamele etmeli.
İlim ve mal
Sual: (Allah ilmi isteyene, malı istediğine verir) demek caiz
midir?
CEVAP
Caizdir, çünkü hayır da, şer de Allah’tandır, yani her şeyi Allahü
teâlâ verir. İlmi de, malı da veren Odur. İsteyene ilim de, mal da
verir. İki âyet-i kerime meali:
(İsteyene âhiret nimetlerini, isteyene de dünya nimetlerini
veririz.) [Şura 20]
(Yalnız dünya için yaşamak, eğlenmek isteyenlerin
çalışmalarının karşılığını, hiçbir şey esirgemeden [sağlık, mal,
para, makam, şöhret gibi] bol bol veririz. Bunlara âhirette yalnız
Cehennem ateşi vardır. Emekleri hep boşa gider.) [Hud 15, 16]
İstemek, sebebe yapışmak, yani çalışmak gerekir. Allahü teâlâ,
dünya nimetlerine ve âhiret nimetlerine kavuşmak için çalışanlara,
dilediklerini vereceğini vadediyor. (Müslüman olsun, olmasın,
dünya nimetlerini, beğendiğim gibi çalışan herkese veririm)
buyuruyor. O halde, ilim olsun, mal olsun, çalışan karşılığına
kavuşur.
Üyelikten ayrılmak
Sual: Bir arkadaşımı mail grubunuza üye yapmıştım. Birkaç gün
sonra şikâyet etmeye başladı, mail kutum doluyor, işle ilgili
maillerimi alamıyorum, okumak da zamanımı alıyor, beni üyelikten
çıkar dedi. Ayrılmak istemesi uygun mu?
CEVAP
Hayır, hiç uygun değildir. Bunu, kendi mail grubumuz olduğu
için söylemiyoruz. Her Müslümanın, kendisine lazım olan iman,
ibadet ve ahlak bilgilerini öğrenmesi farzdır. Bunları doğru olarak,
nakli esas alarak anlatan, öğreten hangi site, mail grubu veya kitap
varsa, bunlardan okuyup öğrenmek farz olur.
Kitaptan ve siteden her gün düzenli olarak herkes okuyamaz,
fırsat bulamaz. Alışkanlık haline getirmek de zordur. Mail olarak her
gün gelirse, okuma imkânı daha fazla olur. Her gün gönderdiğimiz
iki yazı en fazla 5 dakikada okunur. Lüzumsuz birçok şeye vakit
ayırıp da, öğrenilmesi farz olan bilgileri öğrenmeye vakit bulamamak
çok tuhaftır.
İşle ilgili kullanılan mail adresi doluyorsa, başka bir mail adresi
alınarak, Outlook’a kurulabilir veya internet sayfası üzerinden
bakılabilir. Mesela Gmail adresi, diğer ücretsiz maillerden farklı
olarak, Outlook’a da kurulabiliyor. Böyle bir adres alınarak, o adres
üye yapılabilir. Yani mail kutum doluyor demek, farzı yapmamak
için, mazeret olamaz.
İstemeden üye yapmak
Sual: Uygun dini bilgiler gönderen mail gruplarına zorla,
istemeden üye yapmak, hatta birden fazla adresini üye yapmak,
ayrılmak isteyeni kötülemek uygun olur mu?
CEVAP
Elbette, uygun değildir. Zorla güzellik olmaz. Rızası olmadan,
kimseyi üye yapmamalı. Üye yapılmışsa da, kendilerine haber
vermeli ve istediği zaman üyelikten ayrılabileceklerini söylemelidir.
Birden fazla yere sormak
Sual: Garanti olması için dini suallerimizi birkaç yere sormak
daha iyi değil midir?
CEVAP
Hayır, hiç uygun olmaz. İnsan, nereye güveniyorsa sadece
oraya sormalı. Din büyüklerimiz, (Kıble-i teveccühü müteaddit
kılmak, kendini tefrikaya bırakmaktır) buyuruyor. Yani bir kimse,
birden fazla yere danışırsa, onlar da farklı cevap verirse, insanın
kafası karışır. O da elbette şaşırır. Çeşitli fitnelere ve tartışmalara da
sebep olur. Onun için bir kimseye güvenmeli, dini konulardaki her
şeyi ona sormalı. Ancak, Ehl-i sünnet âlimlerinden nakletmeyen
kimselere sormamalı, doğru cevap verdiğine inandığı tek bir yere
sormalı. Birkaç yere sorup da, hangisi nasıl cevap veriyor diye,
imtihan eder gibi de soru sormamalı.
İlim öğretirken
Sual: İlim öğretirken nelere dikkat etmelidir?
CEVAP
İlmi, öğrenip amel etmek isteyene öğretmeli! İlmin kıymetini
bilmeyene, başka maksatla sual sorana, ilim öğretmek doğru olmaz.
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(İlmi, ehli olmayana öğretmek, onu kaybetmek demektir.)
[İbni Ebi Şeybe]
(İlmi layık olmayana öğretmek, domuzun boynuna
mücevher takmak gibidir.) [İbni Mace]
Allah rızası için, ilim öğrenmek maksadıyla sual soranlara güzel
muamele etmeli. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sual sorup, ilim öğrenmek için gelenleri güzel karşılayın!
“Resulullahın emrettiği ilmi öğrenmeye hoş geldiniz” diyerek
sorularını cevaplandırın ve problemlerini güzelce çözmeye
çalışın!) [İbni Mace]
(İlim öğrendiklerinize hürmet edin ve ilim öğrettiklerinize de
ikram edin!) [İbni Neccar]
(İlim öğrettiklerinize de tevazu gösterin! Zorba âlim
olmayın!) [Hatib]
Bu husus, diğer ilimler için de geçerlidir. Mesela öğretmenlerin
de bunlara dikkat etmesi, öğrencilerini sevmesi ve kendini de onlara
sevdirmesi gerekir. Sevgi olmadan, öğrenmek ve öğretmek zordur.
Bugün 172293 ziyaretçi (516281 klik) kişi burdaydı!

DUYURU PANOSU

SİTEMİZDE ULAŞMAK İSTEYİPTE ULAŞAMADIĞINIZ KONULARI MESAJLA BİLDİREBİLİRSİNİZ.... İSLAMİ BİLGİLER

Video

TR.GG REKLAM

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol