BAŞLIK

Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'a aittir. O, kullarının ne yaptıklarını ve ne düşündüklerini bilir. O'nun huzuruna çıkarıldıkları gün herkese yaptıklarını haber verecektir. Allah her şeyi bilir. (NÛR - 64)

Resimler

Dost Siteler

Başlık

Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz. (RA'D/2) O, gökten yere, (yukarıdan aşağıya) işleri düzenler, sonra da o işler, sizin saydıklarınızdan bin yıl kadar olan bir günde O'na yükselir. (SECDE/5)

İSLAMİ BİLGİLER NAMAZ TEFSİR ORUÇ ABDEST

İSLAMİ BİLGİLER NAMAZ İLMİHAL BİLGİLERİ MEZHEP CANLI TV MÜBAREK GÜN VE GECELER HADİS NAMAZ KURAN-I KERİM DİNLEPEYGAMBERLER HAYATI NAZAR BESMELENİN FAZİLETİ CİNLER NASİH

Felsefe nedir

Felsefe nedir
Sual: Felsefe nedir?
CEVAP
Felsefe = Philosophie, Yunanca “philos” [sevgi] ve “sofia”
[hikmet] kelimelerinden meydana gelmiş, “hikmet sevgisi” demektir.
Felsefe, bir konu üzerinde insanların akıl ve mantık yolu ile inceleme
ve araştırmalarla elde ettikleri sonuçlardır. Her şeyin aslını arama ve
ne için var olduğunun sebebini bulmak için çalışma demektir.
Felsefe ile meşgul olanların, hem ruh, hem de fen bilgilerinde çok
derin bilgi sahibi olması gerekir. Fakat bir insanın ne kadar ilmi
olursa olsun, yanlış düşünebilir veya yaptığı araştırmalardan yanlış
sonuçlar çıkarabilir. İşte bunun içindir ki, felsefe, hiçbir zaman kesin
sonuçlar vermez. Bir kere de, bunu işiten insanın kendi akıl ve
mantık süzgecinden geçirmesi gerekir.
Her felsefenin bir de zıddı vardır. Her iki düşünceyi
karşılaştırmak gerekir. Birçok felsefi düşünceler zamanla
değişebildiği için hiçbir zaman kesinlik taşımaz. Dinimizdeki nasslar
ise kesindir, tartışılmaz.
Her çağda gelen filozoflar, öncekilerin yanlışlarını göstererek
kısmen veya tamamen reddettiler. Eski Yunan filozoflarından
Eflatun ve Aristo’nun, daha sonra gelen filozoflar üstündeki tesirleri
daha uzun sürdü. Bugünkü felsefeyi İngiliz filozofu Bacon ile Fransız
filozofu Descartes’in kurduğu kabul edilir. Filozoflar içinde Sokrat,
Aristo, Eflatun, Epikuros, Farabi, İbni Rüşd, Bacon, Dekart, Spinoza,
Kant, Hegel, Karl Marx, August Compte, Bergson meşhurlarıdır.
Bunların hiçbiri, yanlışsız bir sistem kuramamıştır.
Filozoflar, iman bakımından üçe ayrılır:
1- Dehriyyun: “Bu âlem böyle gelmiş, böyle gider. Bu âlemin
yaratıcısı yoktur” derler.
2- Tabiiyyeciler: Bir yaratıcıya inanırlar; ama ahireti inkâr
ederler.
3- İlahiyyun: Bunlar ilk iki görüşü red ederlerse de,
Peygamberlere ve bedenen dirilmeye inanmazlar.
Yunan felsefecileri, (Kâinat, Allah gibi, ezeli ve ebedidir, Allah
cüzi olan şeyleri bilmez, bedeni bir dirilme yoktur) diyorlar. İslam
âlimleri, kâinatı ezeli ve ebedi bilen böyle felsefecilere kâfir demiştir.
İslam dininde felsefe yoktur. Felsefenin cevap aradığı soruların
hepsine, aksi iddia ve ispat edilemeyecek şekilde dinimiz cevap
vermiştir. Felsefecilerin uğraştığı her şeyi dinimiz açıklamıştır.
Bunlar, tekniğin değişmesiyle değişmez. Batılılar, dinimizdeki
tasavvufu, felsefe zannetmişler ve tasavvuf büyüklerine İslam
filozofu demişlerdir. İslam felsefesi tâbiri de bu yanlışlıktan
doğmuştur.
İslam felsefesinden bahsedenler, 72 sapık fırka mensuplarıdır.
Bu bozuk fırkaların ortaya çıkışında eski Yunan, Hind ve Acem
felsefesinin karıştırılmasının ve âyetlerin, nakle göre değil, akla göre
açıklanmasının büyük etkisi olmuştur.
Felsefeden farklı ve bir ibadet olan tefekkür ikiye ayrılır:
1- Allahü teâlânın büyüklüğünü, kudretini düşünerek, kendisinin
acz ve zayıflığını anlamak, eserden müessire [o eseri yaratana] yol
bulmaktır.
2- Fen ilmini, İslam dininin bildirdiklerine uygun, insanların
rahatını temin etmek maksadıyla kullanmak için akıl yormaktır.
İmam-ı Gazali hazretleri, “Akıl daha kendisinden bile
habersizdir. Her şey peygamberlik gerçeğindedir. Bu gerçeğe
yapışarak kurtuldum” demiştir. Hazret-i Mevlana; “Hocamı bulunca
aklımı bıraktım ve kurtuldum” demiştir. Felsefede kuru akılcılığı
yıkan Bergson’a, “Akılcılığı yine akıl ile yıktın” denildiğinde, “İşte
aklın atacağı en son adım kendi aczini ve hiçliğini anlamasıdır”
demiştir.
İslam dünyasında aklı ölçü alan bir felsefe olmamış, vahye
uygun tefekkür olmuştur. Farabi, İbni Sina, İbni Rüşt gibi filozoflar ve
bid’at fırkaları, Yunan filozoflarının etkisinde kalıp, Kur’an-ı kerimi ve
hadis-i şerifleri kendi akıllarına göre yorumladıkları için, doğru
yoldan ayrılmışlardır.
Bugün 172274 ziyaretçi (516245 klik) kişi burdaydı!

DUYURU PANOSU

SİTEMİZDE ULAŞMAK İSTEYİPTE ULAŞAMADIĞINIZ KONULARI MESAJLA BİLDİREBİLİRSİNİZ.... İSLAMİ BİLGİLER

Video

TR.GG REKLAM

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol